بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَلَوْ نَزَّلْنَٰهُ عَلَىٰ بَعْضِ ٱلْأَعْجَمِينَ ١٩٨

Eğer onu Arapça bilmeyenlerin birine indirseydik de.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَقَرَأَهُۥ عَلَيْهِم مَّا كَانُواْ بِهِۦ مُؤْمِنِينَ ١٩٩

O kendilerine kıraet etse idi yine iman etmeyeceklerdi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

كَذَٰلِكَ سَلَكْنَٰهُ فِى قُلُوبِ ٱلْمُجْرِمِينَ ٢٠٠

Biz onu mücrimlerin kalblerine öyle sokmuşuzdur.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَا يُؤْمِنُونَ بِهِۦ حَتَّىٰ يَرَوُاْ ٱلْعَذَابَ ٱلْأَلِيمَ ٢٠١

İman etmezler ana tâ o elim azâbı görecekleri deme kadar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَيَأْتِيَهُم بَغْتَةً وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ ٢٠٢

Ki geliversin de kendilerine ansızın, hiç farkında değillerken.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَيَقُولُواْ هَلْ نَحْنُ مُنظَرُونَ ٢٠٣

Desinler ki acaba bize bir müsaade edilir mi?

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَفَبِعَذَابِنَا يَسْتَعْجِلُونَ ٢٠٤

Ya şimdi azâbımızı iviyorlar mı?

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَفَرَءَيْتَ إِن مَّتَّعْنَٰهُمْ سِنِينَ ٢٠٥

Gördün a artık onlara senelerce zevk ettirsek.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ جَآءَهُم مَّا كَانُواْ يُوعَدُونَ ٢٠٦

Sonra kendilerine edilen vaid gelip çatarsa.

– Elmalılı Hamdi Yazır

مَآ أَغْنَىٰ عَنْهُم مَّا كَانُواْ يُمَتَّعُونَ ٢٠٧

O yaşatıldıkları zevkin kendilerine hiç faidesi olmayacaktır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَآ أَهْلَكْنَا مِن قَرْيَةٍ إِلَّا لَهَا مُنذِرُونَ ٢٠٨

Maamafih biz hangi memleketi helâk ettikse her halde onu inzar edenler olmuştur.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu